Dünya üzerinde yaşanan jeopolitik gelişmelerin Türkiye ihracatına yapılan etkileri değerlendiren Bakan Bolat, bu etkilerin mümkün olduğunu ancak gerekli tedbirlerin alınacağını bildirdi.
Enflasyonla mücadelenin topyekun bir mücadele olduğunu vurgulayan Bolat, Merkez Bankası’nın para politikasının da birinci görevinin bu konu olduğunu belirtti.
Bakan Bolat Ticaret Bakanlığı olarak ise enflasyonla mücadeleyi fahiş fiyat artışı yapanlara karşı denetimlerle sürdürüldüğünü belirtti.
Yakında ÖSYM aracılığıyla 1.500 memur alımı yapılacağını belirten Bolat, bu elemanların piyasada denetimle görevlendirileceğini belirtti.
7 Ekim sabah Filistin’de Gazze böglesinde silahlı bir grubun İsrail’e sızmasıyla başlayan bir olaylar zincirini takip ediyoruz. Üzülerek görüyoruz ki Batı dünyası olaylara sadece 7 Ekim tarihindeki baskın gözüyle bakarak Gazze’ye yönelik adeta bir kuşatma ve Gazze içine büyük baskınlar düzenleme Gazze’yi yıkma ve yönetimi sona erdirme ne pahasına olursa olsun ve sivil yerleşim bölgelerine sivil insanlara bombalamalarla yapılan eylemleri görmezden gelme şeklinde bir politika izliyorlar. İki devletli çözüm için müzakereler başlamalı.
Hükümet olarak 3 Haziran’da kurulduktan sonra Cumhurbaşkanımız başkanlığında hükümetin en önemli hedefleri arasında enflasyon ve deprem bölgelerindeki inşa ve imar faaliyetlerinin hızlandırılması bulunuyordu. Enflasyonla mücadele topyekun bir mücadele. Merkez Bankamızın kanununda bankanın hedefi fiyat istikrarını sağlamak olarak verilir.
Ticaret Bakanlığı olarak üstüme yüklenmiş görev ise piyasalarda fahiş fiyat ve stokçuluğa karşı denetimler yoluyla mücadele yapmaktır. Biz bu denetimleri il ticaret müdürlükleri bünyesindeki denetim elemanları vasıtasıyla yapıyoruz. Elimizdeki yetkiyle sektörlere ve ürünlere yönelik yönetmelikler çıkarıyoruz ve bunların uygulanmasını sağlıyoruz. Çok yakında ÖSYM üzerinden KPSS ile 1500 memur alımını gerçekleştirip denetçi olarak eğitip piyasada denetimlerde görevlendireceğiz.
Otomotiv sektöründe maalesef stokçuluk ve haksız ticari uygulamalar şeklinde piyasayı altüst eden süreç yaşanmıştı. Aldığımız tedbirlerle, denetimlerle kesilen cezalarla sektörde normalleşmeyi sağladıktan sonra emlak sektöründe de benzer uygulamalara girdik. İki hafta kadar önce perakende sektörüyle görüşmeler yaptık ve onlara dedik ki, fiyat indirim kampanyası başlatın. Enflasyonu yenmek için sizin de fiyat indirme dalgasına katılmanız gerekiyor çağrısında bulunduk.
Gıda marketler grupları çeşitli kampanyalar açıkladılar. Biz fiyatları sistemle takip ediyoruz. Önceki fiyatı neydi, bunları kontrol ediyoruz. İndirim yapanları bakanlığın web sitesinde yayımlayacağız. Piyasalarda güven var, halkta indirim yapıldığına dair inanç oluştu. Oto satışları birinci el 96 bin olarak gerçekleşti, ikinci el satışlarında da canlılık var. İlan siteleriyle ilgili adımlar attık. Piyasayı şişirme amacıyla manipülatif şekilde ilan girenlere karşı ilan yayınlamama kuralı getirdik. 1 Kasım’da yönetmelik yürürlüğe giriyor.
Marketlerde indirim devam edecek. Enflasyon sayesinde yüksek karlar elde ediyoruz zannının yanlış olduğunu fark ettiler. Bu yanlış düşüncenin sonunun olmadığını onlar da fark etti. Sürümden kazanmaya başladılar. Satış hacminin artmasıyla daha düşük kar marjıyla aynı karı elde edeceklerini gördüler.
6 Şubat depreminden sonra hükümetimiz ve TOBB öncülük etti. İnşaat malzemeleriyle ilgili sektörlerde 3 ay kadar fiyat yükseltmeme taahhüdü alınmıştı. 105 milyar doları 3 sene içinde bulup 11 vilayeti bir an önce yaşanabilir şehirler haline getirmemiz lazım. 5-6 vilayette de yıkılacak çok bina var. İlerleyen günlerde seçim ortamının getirdiği belirsizlik ortamında inşaat sektöründe büyük talep olduğu için inşaat malzemelerinde anormal artışlar olmaya başladı. İşçilik, ustalık, vinç operatörü, iş makineler vs… İş makinelerinde geçici ithalat rejimi getirdik. Hazır beton ve çimento üzerindeki şikayetler artınca bakanlık olarak teftiş kurulumuz ilgili kuruluşları denetliyorlar. Yanlış yapanlarla ilgili sonucu haksız piyasa düzenleme kurulu bunlarla ilgili kararı verecek. Rekabet Kurulu’nun da soruşturma yürüttüğünü duyurduk. Yol yakınken yanlıştan dönsünler, fiyatları düşürsünler.
Ülke dışında tablo, başlıca pazarlarımız olan AB’de ekonomik durgunluk var. Güçlü pazarımız olan İngiltere ve ABD’de de canlı ekonomi yok. 8 ayda depremden dolayı 6 milyar dolar ihracat kaybı yaşadık. Dünya ticareti küçüldü, emtialar düştü. 9 ayda geçen seneyle aynı rakama ulaştık. Bu yıl için 255 milyar dolar ihracat hedefimizi başaracağız.